İstanbul'da yaşayan 36 yaşındaki Gülten Çitil kendisini bir süredir halsiz hissediyordu. Vücudunda sinsice ilerleyen hastalığın ilk belirtisi oldu halsizlik. Zaman içinde bu sıkıntı daha da güçlü hale geldi. Sonra ağız kuruluğu yaşamaya başladı Gülten Hanım. Yaşadıklarına aslında hiç yabancı değildi. Amca ve ağabeyleri şeker hastasıydı ve acaba bu zincirin yeni halkası kendisi miydi? Kontrol için gittiği hastanede gizli şeker olduğunu öğrenen Gülten Hanım "bir gün ağabeyim yaşadıklarım sonrasında hastaneye gitmemi söyledi. Hastanede tahliller yapıldı. Doktorlar gizli şeker olduğunu söylediler. Tedavi için birkaç ilaç önerdiler. Çeşitli tavsiyelerde bulundular." Hastalık mutlulukların önüne ilk engeli koymuştu. Kesin bir tedavinin mümkün olmadığı bu hastalığa karşı doktorlar Gülten Hanıma çeşitli ilaçlar önermişlerdi. Direndi, karşı koymaya çalıştı hastalığa ama gün geçtikçe daha da hayatına dahil oldu hastalık. İlaçların yetersizliğinden yakınan Gülten Hanım "hastalığa karşı doktorların önerisi ile çeşitli ilaçlar kullandım. Ne yazık ki bu ilaçlar yaşadığım sıkıntılara son vermedi. Ağız kuruluğu yaşıyor, geceleri çok terliyordum. Ellerimde uyuşmalar oluyordu. Çok sık tuvalete çıkmaya başlamıştım. Kolesterol değerlerim ise 290'lara kadar çıkmıştı." Hayata devam etti Gülten Hanım. Hastada olsa mutlulukları tadacağına inandı. Hamileydi. Yeni bir heyecan, uzun zamandır hasret kaldıkları mutluluklar sarmıştı dört bir yanını. Ne yazık ki bu mutlu günler kısa sürdü. Düşük yapmıştı Gülten Hanım. Yapılan müdahale ise yeni bir hastalığın ortaya çıkmasına neden olmuştu. Sağ yumurtalıklarında kist tespit edilen Gülten Hanım "gebeliğim düşükle sonuçlandı. Hastanede yapılan müdahalede sağ yumurtalıklarımda kist olduğu söylendi. Doktorlar kötü huylu olduğunu ve ameliyat ile alınması gerektiğini söylediler. Kasıklarıma vuran ağrılarım oluyordu. Emin olmak için başka bir hastaneye daha gittim. Burada da benzer şeyler söylendi. Ameliyat gerekiyordu. Eşim ameliyata karşı çıktı." Hayat yolundaki her engel daha da yüksek oluyordu. Çitil Ailesi asla vazgeçmedi. Birlikteydiler ve birlikte oldukça hiçbir güç onları yıkamazdı. Yeni bir umut aradılar ve tedavilerinde şifalı bitkilerden istifade etmeyi seçtiler. Dr. Ömer Coşkun ve bitkiler üzerine yaptığı çalışmaları uzun zamandır televizyon ekranlarından takip ettiklerini söyleyen Gülten Hanım "Ömer Beyi televizyona çıktığı ilk günlerde bu yana büyük bir dikkatle takip ediyoruz. Şifalı bitkilerin hastalıklara karşı ne kadar faydalı olduğuna şahit olduk. Doktorların tedavimde ameliyat önermesi üzerine, şifalı bitkileri denemeye karar verdik." Tedavisinde şifalı bitkilerden istifade etmeye başlayan Gülten Hanım sağlıklı bir hayata giden yolda emin adımlarla ilerliyor. Şifalı bitkileri kısa bir süredir kullanmasına karşın etkilerini görmeye başladığını söyleyen Gülten Hanım "merkezinize raporlarımla birlikte eşim geldi. Bir 4 ay kadar tedavimde şifalı bitkileri kullanıyorum. Şeker hastalığının neden olduğu ağız kuruluğu azaldı. Aynı zamanda kendimi eskisine göre daha iyi hissediyorum. Kolesterol değerlerim 290'lardan 160'a düştü. Yumurtalıklarımda tespit edilen kist şifalı bitkilerden önce dayanılmaz ağrılara neden oluyordu. Ağrılar zamanla geçti. İki ayın sonunda yaptırdığımız kontrollerde doktorlar kistin tamamen kaybolduğu söyledi. 3 cm olan kitle şifalı bitkiler ile silindi. Gün geçtikçe daha iyi oluyorum. Vücut direncim arttı. Rahmimde olan 2 cm büyüme şifalı bitkilerden sonra 0,5 oldu. Ömer Beye çok teşekkür ediyor ve şifalı bitkileri herkese tavsiye ediyorum."
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder