22 Şubat 2013 Cuma

KİMYASAL İLAÇLAR BİTKİLERE KARŞI!


Antidepresan ilaçlar zararlı mı?
Bayburt üniversitesi rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak 20 yıl yaşadığı depresyon sonucu intihar etti. Eş Sibel Budak; “Başaramadım diyerek banyodan çıktı. Elbiselerinden sular akıyordu. Balkona doğru yöneldi ve atladı.” dedi. İntihar eden Bayburt üniversitesi rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak’ın ailesi 20 yıldır depresyondan ilaçlarla kurtulamayan eşinin ölümünü zayıflamak için kullandığı bitkisel ürünlerden olduğunu iddia etti.

Sabah gazetesinin 30.01.2013 tarihinde verdiği habere göre Prof. Dr. Gökhan Budak depresyon ilaçları ile bitkisel ilaçları aynı anda kullandığı için intihar ettiğini iddia ediliyor. Fakat asıl sorulması gereken soru gözden kaçıyor.

20 yıldır Gökhan Budak anti-depresan ilaçlar kullanıyordu fakat iyileşemedi. Bu da yetmezmiş gibi bir de depresif bir ruh haliyle intihar etti. Burada gözden kaçan durum ise 20 yıldır antidepresan ilaçlara bağımlı bir şekilde yaşayan Prof. Dr. Gökhan Budak neden 20 yıldır iyileşmedi ve neden intihar etti? Kullandığı kimyevi ilaç ile kullandığı bitkisel ürünün laboratuar raporu olmadan bu tür iddialarda bulunmak akıllara başka sorular getirdi.

Bu işin içinde bir iş var!
Ülkemizdeki ilaç pazarı ile ilişkili önemli bir nokta ise dışa bağımlılıktır. Türkiye ilaç üreten bir ülke olmanın çok uzağındadır ve ilaç pazarının çok önemli miktarını ithalatla sağlamaktadır ve miktar her geçen yıl artmaktadır. IMES-Türkiye verilerine göre 2003 yılında 14 milyon 138 bin kutu antidepresan tüketilirken, bu rakam 2006 yılı verilerine göre 22 milyon 651 bine, 2007 yılında ise 26 milyon 246 bine çıkmıştır. Türkiye İlaç Endüstrisi İşverenler Sendikasının (İEİS) verilerine göre ise 2002 yılında toplam 789 milyon kutu ilaç tüketilmiştir ve toplam ilaç pazarı 4,8 milyar TL’dir. Ancak 2008 yılının verileri incelendiğinde ilaç tüketimi kutu bazında 1.379 milyara ve ilaç pazarı da 12,1 milyar TL’ye ulaşmıştır (İEİS 2009). Bu kadar büyük bir Pazar, kendisi hakında olumsuz bir haberin ne kadar yaptırma yanlısı olur, elindeki gücü ne kadar kullanır artık bilemeyiz! Farklı bir anekdot ise ülkemizin son 1 yıl içerisinde 50 milyar liralık depresyon ilacı satın aldığını biliyor muydunuz?

Bu ne demek oluyor?
Bu şu demek oluyor; dünya üzerinde milyar dolarlık bir kimyasal ilaç pazarı var demek oluyor.  Ayrıca 20 yıldır iyileşmeyen bir hasta söz konusudur. Bu kişi hem depresif ruh halinden kurtulamıyor hem de aynı ruh haliyle intihar ediyor. Haber konusu olmasının sebebi, bitkilerle kimyasal ilaçları kullanmış olması değil de 20 yıldır antidepresan kullanıp neden iyileşmemiş olması sorgulanmalıdır. Fakat Türkiye’nin önde gelen medya grupları tarafından bu husus sorgulanmıyor. Olay farklı boyutlara taşınmak isteniyor.

 Prof. Dr. Gökhan Budak’ın intihar olayı ile bu olayı medyanın işleyişi birleştirince; sonuç çok kafa karıştırıcı oluyor. Yani bu olaylar birleşince bitkilere karşı bir kötüleme çabası olduğu anlaşımlaktadır. Nedeni ise aslında çok basit! Sadece biraz düşünmek gerekiyor. Milyar dolarlık ilaç endüstrisinin yaptığını, bitkiler daha ucuz ve daha hızlı bir şekilde gerçekleştirebiliyor. Fark edersiniz ki hiçbir medya grubu bu konuyu irdelemez veya irdeleyemez. Acaba neden!

Bitkilerle kimyasal ilaçlar etkileşir mi?
Hepinizin aklına düşen bir sorudur bu. Prof. Dr. Gökhan Budak’ın intihar haberi ve medyanın bu duruma yaklaşımı, aklımıza kimyasal ilaçların bitkisel ürünlerle etkileşimi olup olmadığı sorusunu getiriyor. Kimyevi ürünler ile bitkisel ürünler arasında bir etkileşim tabi ki de söz konusudur. Ama hangi bitki ile hangi kimyevi ürünlerin etkileştiği sıradan bir vatandaş için tam bir muammadır. Nedeni ise fitoterapinin ülkemizde daha yaygın bir şekilde kabul görmeyişidir. Çoğu insan bitkilerin faydasını bilmektedir fakat yukarıda da belirttiğimiz gibi bazı çıkarcı iş ortakları açısından bitkilerin faydalı olduğunun bilinmesi işlerine gelmiyor. Bu yüzden de gündemde sürekli bitkilere karşı olumsuz bir önyargı oluşturma çabaları söz konusudur. Birçok fitoterapi uzmanı insanlara önemli olduğunu düşündüğü hastalıklar için bitkileri kendi kafalarına göre kullanmamasını önermektedirler.

Çin’den Almanya’ya kadar birçok dünya ülkesi bitkisel gıda takviyelerinin önemini bilmektedir. Biz de ise bitkiler ilaç sanayisini olumsuz yönde etkileyeceği için bitkileri kabul ettirmiyorlar. Prof. Dr. Gökhan Budak’ın 20 yıldır antidepresan kullanarak iyileşmemiş olmasını kimse irdelemiyor. Neden? Çünkü büyük paralar söz konusu. Bitkilerin faydalarını tüm dünya kabul ediyor fakat biz kabul edemiyoruz. Bu durum da ayrı bir muammadır.

Bitkiler yüzünden insanlar ölmüş müdür?
Tabi ki de ölmüştür. Fakat bu ölümlerin % 95’i bilinçsiz kullanımdan kaynaklıdır. Ayrıca dünya üzerinde hangi nedenden ötürü ölüm yok ki. Ayağına iğne battıktan sonra ölen insanlar dahi var bu dünyada. Sanki modern tıbbın yöntemleri yüzünden ölen insan yok. En basit örneği, Mehmet Ali Birand. Nur içinde yatsın kendisi. Hastaneye yürüyerek girdi fakat tüm çabalara rağmen hastaneden tabutla çıktı. Yani Keza Müslüm Gürses ‘de yoğun bakımdan çıkamadı. Yukarıda da bahsettiğimiz Bayburt üniversitesi rektörü Prof. Dr. Gökhan Budak’ın haberi bu durumun en güncel örneğidir.

Haber: Çağrı SARIER

Hiç yorum yok:

Yorum Gönder